Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Kümesi üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, Türkiye’de son aylarda kızamık olaylarında önemli artış olduğunu belirterek, “Vaka görülen bölgelerde 6/9 ay- 15 yaş ortası tüm çocuklara aşılı olup olmadığına bakılmaksızın kesinlikle bir doz aşı yapılmalıdır” teklifinde bulundu.
TTB Pandemi Çalışma Kümesi üyesi Prof. Dr. Şenol, kızamık hastalığı konusunda çevrim içi de yayımlanan basın toplantısı düzenledi.
Prof. Dr. Şenol, birliğin Merkez Kurulu, Halk Sıhhati Kolu, Pandemi Çalışma Kümesi ve Aşı Çalışma Kümesi tarafından hazırlanan ortak metni aktardığı açıklamasında, kızamığın ölümcül yahut kalıcı sıhhat sıkıntılarına yol açabilen önemli bir hastalık olduğuna dikkati çekti.
Şenol, hastalığın iki doz aşıyla önlenebildiğini vurgulayarak, kızamık olan bir kişinin yakın temasta bulunduğu 10 şahıstan 9’una hastalığı bulaştırabileceğini anlattı.
Kızamığın eksik aşılı, aşısız hatta aşılı bireylere dahi bulaşabilme riskinin bulunduğunu söyleyen Şenol, şunları kaydetti:
“Ülkemiz, Dünya Sıhhat Örgütü Avrupa Bölgesi Kızamık ve Kızamıkçık Raporuna nazaran, son bir yılda 457 kızamık hadisesi ile Rusya ve Tacikistan’ın akabinde üçüncü ülke olmuştur. Nisan 2022-Mayıs 2023 tarihleri ortasında bildirilen 457 olayın 343’ü 2023’ün ocak ve şubat aylarına aittir. Son aylardaki bu artış çok dikkat caziptir.
Ülkemizde 2023’ün birinci 4 ayında kızamık ön teşhisiyle 2005 kişi incelenmiş ve bunların 1440’ında kızamık laboratuvar teşhisiyle doğrulanmıştır. Kızamık hadiselerinin büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubundadır.”
“Vakalar içinde aşısız ve eksik aşılılar çoğunlukta”
Toplam 242 kişinin kızamık nedeniyle hastaneye yatırıldığını da aktaran Şenol, “Kızamık ön teşhisiyle incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılılar çoğunluktadır. Kızamığın komplikasyonları ve mevt açısından en riskli küme 5 yaş altıdır. Bu yaş kümesindeki hadiseler değerlendirildiğinde, 1 yaş altında olayların neredeyse tümü, 1-4 yaşta ise yarısından fazlası aşısızdır.” tabirini kullandı.
Türkiye’de eliminasyon basamağına gelen kızamığın tekrar ortaya çıkmasında aşı aksiliği ve kararsızlığının kıymetli bir etken olduğunu vurgulayan Şenol, şöyle devam etti:
“Aşı, milyonlarca sakatlık ve mevti önleyen en başarılı kollayıcı halk sıhhati uygulamasıdır. Ülkemizde bağışıklama programının uygulanması ile yaklaşık 3 milyon çocuk aşı ile önlenebilir hastalığa yakalanmaktan, 30 bin çocuk da bu hastalıklar nedeniyle vefattan kurtarılmıştır. Buna karşın bilhassa pandemiyle birlikte aşı retçileri, sistemin müsamahası hatta muhafazası nedeniyle organize olmuş, çok sayıda kişiyi huzursuz eden taraflı, palavra bilgileri yayan hesaplar ile ‘aşı tereddüdü’ olanların artmasına yol açmıştır. 2019’da ulaşılabilen datalar, çocukluk çağı aşılaması yaptırmayanların 40 bine ulaştığını göstermektedir.”
“Mutlaka bir doz aşı yapılmalı”
TTB’nin ortak metninde yer alan teklifleri paylaşan Şenol, “Vaka görülen bölgelerde 6/9 ay- 15 yaş ortası tüm çocuklara aşılı olup olmadığına bakılmaksızın kesinlikle bir doz aşı yapılmalıdır. Şimdi hadise görülmeyen bölgelerde 9 aydan itibaren eksik aşılı çocukların kızamık aşıları tamamlanmalıdır.” diye konuştu.
Şenol, ikinci dozun ilkokul birinci sınıftan 48. aya çekilmesini, sıhhat çalışanlarının kızamığa karşı bağışıklanması, mülteci- göçmen nüfusa yönelik kollayıcı hizmetlere yoğunlaşılması, hastanelerde kızamığın yayılmasına karşı tedbirler alınması tekliflerinde de bulundu. (AA)
Bir önceki yazımız olan Uzmanı uyardı: Cilt kanserini, güneş ışınları kadar bağışıklık sistemi de tetikliyor başlıklı makalemizde Cerrahi, Güneş ve Kanser hakkında bilgiler verilmektedir.
