İstanbul Esenyurt Kent Kurulu, ilçede son vakitlerde artan şiddet olayları ile bunun toplumsal medyada yansıtılma biçimini protesto etti. Kent Kurulu Yürütme Konseyi üyesi Yusuf Ulu, “Kamuoyunda İstanbul’un en çok kabahat işlenen ilçesi olarak Esenyurt lanse edilmektedir. Lakin bu durum aldatıcıdır. Çünkü oransal olarak bakıldığında Esenyurt nüfus yoğunluğuna oranla en çok hata işlenen ilçelerden değildir.” dedi.
Ulu, “Esenyurt, planlama prensiplerinden mahrum bir halde yapılan imar faaliyetleri sonucunda çarpık bir kentleşmeye maruz kalmış, rant odaklarının cazibe merkezi olmuş ve geldiğimiz nokta itibariyle; başta nüfus, sarsıntı tehdidi, trafik, sel taşkınları, altyapı, iklim değişikliği, kısıtlı toplumsal donatı ve rekreasyon alanları, iç içe sıkıştırılmış yüksek katlı konut bölgeleri ve bunların beraberinde getirdiği birçok sıkıntıyla baş başa kalmıştır.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt Kent Kurulu, 2 kişinin öldüğü birinin de yaralandığı İnhisar bayisindeki silahlı taarruzun akabinde Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya eski CHP İstanbul Vilayet Saymanı Server Gökmen, CHP Esenyurt İlçe Lideri Hüseyin Ergin, Sol Parti Esenyurt İlçe Lideri Murat Başer, Emek Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Levent Gökçek, Demokrat Parti Esenyurt İlçe Lideri Ali Atmaca, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Esenyurt İlçe yöneticileri, Kent Kurulu bileşeni olan sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının temsilcileri katıldı.
Esenyurt Kent Kurulu Yürütme Şurası Üresi Yusuf Ulu’nun okuduğu ortak açıklamada, ilçede yaşanan şiddet olaylarının kentin temel meseleleri konuşulmadan analiz edilemeyeceğine vurgu yapıldı. Açıklamada, şunlara yer verildi:
“Bilindiği üzere son vakitlerde Esenyurt gerek ulusal medya gerek toplumsal medyada infial uyandıran kabahat ve şiddet içerikli haberlerle anılmaktadır. Bu durum, Esenyurt’un içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasi durum gözetildiğinde aldatıcı, amaç gösterici ve haksızdır. Problemlerin hakikat teşhis edilmediği, muhatapların süreç dışında bırakıldığı, bilginin Twitter ve gibisi kanallardan doğruluğu araştırılmadan servis edilmesinden ötürü kamuoyunda Esenyurt için haksız bir biçimde ‘suç odağı’ imajı yaratılmıştır. Esenyurt, planlama prensiplerinden mahrum bir halde yapılan imar faaliyetleri sonucunda çarpık bir kentleşmeye maruz kalmış, rant odaklarının cazibe merkezi olmuş ve geldiğimiz nokta itibariyle; başta nüfus, zelzele tehdidi, trafik, sel taşkınları, altyapı, iklim değişikliği, kısıtlı toplumsal donatı ve rekreasyon alanları, iç içe sıkıştırılmış yüksek katlı konut bölgeleri ve bunların beraberinde getirdiği birçok sıkıntıyla baş başa kalmıştır.
Kamuoyunda İstanbul’un en çok hata işlenen ilçesi olarak Esenyurt lanse edilmektedir. Lakin bu durum aldatıcıdır. Çünkü oransal olarak bakıldığında Esenyurt nüfus yoğunluğuna oranla en çok hata işlenen ilçelerden değildir. Bu hususta mülki yönetim tarafından gerçek ve sağlıklı data paylaşımı yapıldığı takdirde Esenyurt hakkında yapılan olumsuz haberlerin doğruluğu da tartışılacaktır. Esenyurt’ta yaşanan şiddet olayları kentin temel sıkıntıları konuşulmadan analiz edilemez. Türkiye’nin en kalabalık ilçesinde eğitim, bayan ve çocuk, kayıtlı ve kayıt dışı göçmenler, iktisat, işsizlik ve yoksulluk, imar ve kentleşme sıkıntıları, sivil toplum, mülki ve mahallî yönetim, yargı, emniyet ve saymakla bitmeyecek her biri birbirinden kıymetli olan problemlerin birbirini tetiklediği gözetildiğinde, yaşanan şiddet olaylarının Esenyurt’un temel problemlerinin bir sonucu olduğu görülecektir.
Nitelikli eğitim hakkına ulaşamayan Esenyurt gençliğinin geleceksizleştirilmesinin sonucunda gençler cürüm örgütlerine kolay maksat olmaktadır. Gençliğin suça karışmasını önleyecek eğitim kurumları, gençlik merkezleri, kültür sanat faaliyetleri, sivil toplum örgütlenmelerinin yokluğu gerek mülki gerek mahalli yönetim tarafından görmezden gelinmektedir. Eğitimsiz, gelecek korkusu taşıyan, aidiyet sorunu yaşayan gençlerin hata örgütlerine maksat olmaları ve suça meyletmeleri, ilçenin temel ve en değerli sorunu olan uyuşturucu kullanımına özenmeleri kaçınılmazdır.
“İlçemizde en değerli sorun uyuşturucu”
İlçemizde en değerli sıkıntılardan biri, tahminen de en değerlisi uyuşturucu ticareti ve kullanımın yaygınlaşmasıdır. Uyuşturucu kullanım yaşı 9-10’lara kadar düşmüş olup, her yaş ve cinsiyetten insanın uyuşturucu kullandığı bir ortamda, uyuşturucu unsur ticaretinden onlarca hata kaydı olan şahısların hür kalması, uyuşturucu ticaretiyle aktif bir formda gayret edilmediğini göstermekte ve suça meyilli olanları cesaretlendirmektedir.
“Kadına şiddet, kişisel silahlanma, sistemsiz göçmen…”
Basına yansıyan şiddet olaylarında en çok dikkat çeken konulardan biri de kişisel silahlanmanın yaygınlığıdır. Hangi nedenle olursa olsun kişisel silahlanmanın önlenmesi gerekmektedir. Lakin oluşturulan Esenyurt algısının da bir sonucu olarak gerek korunma içgüdüsüyle gerek suça karışan şahıslar güç göstergesi olarak silahlanmaktadır. Bilhassa son yaşanan inhisar bayisi olayında olaya karışan herkesin silahlı olduğu görülmektedir.
Esenyurt isminin en çok birlikte anıldığı bahislerden biri de bayana yönelik şiddet olaylarıdır. Eşi, arkadaşı, babası yahut kardeşi ile birlikteyken balkondan düştüğü ileri sürülen bayan vefatları hakkında bugüne kadar faal bir soruşturma yürütüldüğüne ait kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır. Tekrar güpegündüz yol ortasında darp edilen, kaçırılan, öldürülen bayanlar gündem dahi olmamakta, fakat toplumsal medyaya yansıdığında isimli makamlarca olay unutulana kadar takip edilmektedir.
Esenyurt, çarpık kentleşmenin ve sistemsiz göçlerin sonucunda bünyesinde en çok ve en çeşitli göçmen topluluklarını barındıran yerlerden biri olmuştur. 2021 TÜİK bilgilerine nazaran Esenyurt’ta 81 vilayetten vatandaş ve 101 farklı ülkeden yabancı yaşamaktadır. Bugün Esenyurt’un yalnızca göçmen nüfusu sayısı bile Türkiye’deki pek çok ilçe nüfusundan fazladır. Bunun bir doğal sonucu olarak bölge plansız kentleşmenin getirdiği sıkıntılar ile çaba etmekte, bölge insanı da düşük sosyoekonomik kaidelerde yaşamaktadır. Bu durum asayiş, istihdam, eğitim ve kültürel meseleleri beraberinde getirmektedir. Bugüne kadar Esenyurt’ta göçmen nüfusun tespiti, analizi ve takibine ait bilinen bir faaliyet yoktur. Var ise ilgili kurumların bu çalışmaları öncelikle kentin mahallî ögeleri ile ve kamuoyuna açık olarak yürütmesi, ardından bu çalışmaların sonuçlarının da kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Ancak bölgemizde basında yansıtılanın tersine göçmenlerin suça karışma oranının düşük olduğunu gözlemliyoruz.
“Esenyurt’ta demografik yapı son 10 yılda değişti”
Buna karşın kentte kümeleşen yabancı asıllı ögelerin varlığının getirdiği güvenlik problemleri görmezden gelinmemelidir. Topluluklar ortasında sağlıklı, önyargısız, inançlı ve destekleyici bağlantıların geliştirilmesi için hak temelli çalışmalar yapılması gerekmektedir. 90’lı yıllarda emekçi işçi yüklü bir nüfusa sahip ve kabahat oranı hayli düşük olan Esenyurt’ta demografik ve sosyoekonomik yapı bilhassa son 10 yılda süratle değişmiş, bu süratli değişim beraberinde şiddet olayları ile anılan Esenyurt algısını getirmiştir. Bilhassa süratli ve denetimsiz yapılaşma ile nüfusu 10 yıl içerisinde 3 kat artarak 1 milyonu geçen ilçemiz cürüm örgütlerinin yapılandığı, hatalıların saklandığı, sokaklarında itimatla gezilemeyecek bir yer olarak gösterilmeye başlanmıştır. Esenyurt’un sosyoekonomik kaideleri açısından görece daha düzgün imkanlara sahip, Aşık Veysel ve Esenkent mahalleleri ile kentin merkezinde yer alan ve birçok sorunu içinde barındıran Bağlarçeşme, Pınar, Çınar vb. mahalleleri ortasında cürüm oranı makasının fazla olması sorunun Esenyurt kaynaklı olmadığını da göstermektedir.
Bahsettiğimiz konular bir ortada değerlendirildiğinde bilhassa toplumsal medya paylaşımlarının ilçemizi olumsuz etkilediği görülmektedir. Yalnızca etkileşim almak hedefiyle olayların magazinleştirilmesi, haberleştirirken gerçeklerden uzaklaşılması, toplumsal medyanın tesiri ve gücünün görmezden gelinmesi nedeniyle Esenyurt dışında yaşayan insanların zihninde bir hata adası izlenimi yaratmaktadır. Bu noktada toplumsal medya ve basın idaresi çok kıymetlidir. Son olarak kentin idaresinde kelam sahibi olan mülki ve mahalli yönetimin, sivil toplum örgütleri ile iş birliği içerisinde bu sıkıntıları çok daha ayrıntılı olarak araştırması, gerçek tespitlerle bilimsel yaklaşımlar çerçevesinde tahlil bulması gerekmektedir. Bu noktada kentin sivil ve idari bileşenlerinden müteşekkil Esenyurt Kent Kurulu, tüm bileşenleri ile kentin problemleri ve tahlili konusunda üzerine düşeni yapmaya hazırdır.”
Bir önceki yazımız olan Kuzey Kore, sonu geçen ABD askerinin gözaltında olduğunu doğruladı başlıklı makalemizde Kuzey Kore hakkında bilgiler verilmektedir.
