Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yine vazifeye seçilmesi sonrası Dolar/TL kuru haftaya 20 düzeyinin üstünde başladı.
Kur, seçim belirsizliğinin hakim olduğu periyotta 20’nin üzerine çıkarak rekor tazelemişti.
Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale ederek kuru istikrarda tutmaya çalıştığı için rezervlerini satması ise uzun vakittir gündemdeydi.
Hatta Merkez Bankası’nın net milletlerarası rezervleri bir evvelki hafta 21 yıl sonra birinci kere sıfırın altına inerek eksi 1,5 milyar dolar oldu.
Peki kuru bundan sonra neler bekliyor?
Analist Beste Naz Süllü, 17 sefer seçim kazandığını hatırlattığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleyeceği iktisat siyasetlerini iddia etmenin sıkıntı olmadığını söylüyor.
Süllü, TL’nin kıymet kazanmasına yönelik siyasetlerin izlenmediğini vurgulayarak, “Kurun bu saatten sonra düşmesini kimse beklemiyor” diyor.
Piyasada genel kanı, Dolar/TL’nin yapay halde 20 düzeyinde tutulduğu, kurun aslında daha da yüksek olması gerektiği istikametinde.
Bank of America, kurda adil düzeyinin 24 olduğu görüşünde.
Çok sayıda yabancı kurum da kurun 24-25 düzeyinde olmasını bekliyor.
‘Yaz aylarında döviz dengelenebilir’
Global Securities Araştırma Kümesi Yöneticisi Serdar Pazı, Türkiye’de bir dış finansman muhtaçlığı olduğunu lakin yaz aylarının gelmesi ve turizmin canlanmasıyla birlikte bir dengelenme olabileceğini düşünüyor.
“Yaz aylarında döviz akımı ve döviz talebi birbirini dengeleyebilir” diyen Pazı, seçimlerden evvel önemli bir formda ortası açılan bankalar ortası ve Kapalıçarşı kur makasının da daralacağı görüşünde.
Bankalara getirilen kurallar yüzünden insanların fiziki dolara talebinin artmasıyla, Kapalıçarşı başta olmak üzere döviz ofislerinin sağladığı kur ve bankalarda süreç görülen kur ortasındaki makas epey artmıştı.
Pazı, bunda seçim belirsizliğinin azalmasının da bir rol oynayabileceğini vurguluyor.
‘Yeni muahedeler gelebilir’
Merkez Bankası’nın rezervleri, kurun ateşinin alınması ve kur ataklarına karşı korunmak için en değerli araçlardan biri.
Peki Merkez Bankası’nın rezervlerinde görülen erimenin tesirleri ne olur ve bunun için ne yapılması gerekir?
Yaz aylarının bir rahatlama sağlayabileceğini açıklayan Serdar Pazı, yeni mutabakatların da gelebileceğini aktarıyor:
“Şu ana kadar çok alışık olmadığımız ölçüde swap mutabakatlarıyla, Körfez ülkelerinden, Çin’den, Azerbaycan’dan ve o ülkelerin merkez bankalarından gelen mevduat ile döviz rezervinde bir çeşit rahatlama görüldü. Fakat dış ticaret tarafında ithalat daha süratli artıyor. Bunun bir biçimde finanse edilmesi gerekiyor, yeni mutabakatların gelmesi mümkünlüğü fazla.”
‘Sermaye denetimleri genişletilebilir’
Kurun bundan sonraki seyrinde, yeni kabinede yer alacak isimler ve yeni iktisat siyaseti kıymetli rol oynayacak.
Piyasaların talebi, ortodoks iktisadi siyasetlere dönülmesi istikametinde. Lakin yeni kabinenin düşük faiz siyasetinden vazgeçip vazgeçmeyeceği bilinmiyor.
Analist Beste Naz Süllü, “Benim beklentim doların 23,80 düzeyinde durması ve buralarda bir istikrar arayışı olması istikametinde. Bu biçimde hesaplamamın da nedeni; beklenen enflasyon, Merkez Bankası’nın eksi rezervleri, cari açığın finansmanı ve seçim iktisadından geçen iktisadın sıcak para gereksiniminden dolayı” diyor.
Beste Naz Süllü, Merkez Bankası ve piyasalardaki kur ortasındaki makasın açılmasını bekliyor, bunu da Erdoğan’ın zafer konuşmasında bu vakte kadar izlenen siyasetlerden dönüş olmayacağı sinyalini vermesine bağlıyor.
Süllü, “Kredilerdeki tıkanıklık bizdeki büyümeyi etkileyecek fakat anladığımız kadarıyla kamusal manada bir büyüme yaratacak. Enflasyon reçetesi konusunda sermaye denetimlerinin genişletilmesi beklenebilir. Kurdaki yükselişin faturası siyasetlere değil de hanehalkı ve kuruluşlara fatura edilebilir. Bu da dövize ulaşmayı daha da zorlaştırabilir” yorumunda bulunuyor.
Bir önceki yazımız olan Altında son durum başlıklı makalemizde altın ve Lira hakkında bilgiler verilmektedir.
